Ekmen, tarım sektörünün ve çiftçilerin uzunca bir süredir çok zor durumda olduğuna dikkat çekerek, "Çiftçilik ve hayvancılık yapanların sayısı azalıyor. Küçük aile işletmeleri ölüyor. Krediye erişim çok zor, tarım girdileri, hasat anı ve hasat sonrası maliyetler oldukça yüksek. Yanlış ithalat politikaları ile çiftçi ürettiği malı pazara sunamıyor. Tarsuslu çiftçi 25 TL’ye göbek marul üretebiliyorken, Mısır’dan 15 liralık ürün geliyor. Dolayısıyla çiftçimiz bununla rekabet edemiyor. Üretimdeki girdi maliyetleri; ilaç, gübre, mazot, işçilik maliyetleri çok yüksek. Buna üretim sonrası ara maliyetler de eklenince Mısır, Fas, İspanya, İran gibi ülkelerle Türkiye’nin rekabet şansı kalmıyor. Örneğin bir limonun, bahçeden hasat maliyeti 3.5 Türk lirası ediyor. Sevkiyatı, ilaçlaması, sandık maliyeti derken 1 kilo limonun sadece hasat sonrası 14 Türk lirası masrafı oluyor” diye konuştu.

Tarım sektörünün düzeltilmesi için önerilerde bulunan Ekmen, “İhracatın yapılmadığı hiçbir ürün, üretici başta olmak üzere tek bir paydaşı dahi mutlu etmez. Bu yanlışı düzeltmek için tarımsal krediye erişim genel olarak kolaylaştırmalı ve hızlandırılmalıdır. 300 bin faizsiz kredi kullanma limiti, 300 bini aşan talep durumunda da kullanılabilmelidir. Tarım sigortasına erişim kolaylaştırılmalı, çiftçiler için bir güvence hesabı oluşturulmalıdır. Dondan zarar gören çiftçilerimiz için sulama suyu ücretinin tamamını devlet karşılamalı ya da ödemeler en az yüzde 50 oranında desteklemelidir” ifadelerini kullandı.

Mersinli çiftçilerin sorunlarına değinen Ekmen, “Bütün bu yapısal sorunlara ek olarak bu yıl Mersinli çiftçimizi zirai don afeti vurdu. Şu ana kadar birçok çalışma yapılmış olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasar oranları açıklanmış değil. Çiftçinin, Ziraat Bankası’ndan ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifi’nden almış olduğu krediler, 3 yıl faizsiz ertelenmeli ve mağdur çiftçiler için faizsiz kredi vermelidir” ifadelerine yer verdi.