Erdoğan: Devlet-millet bağını her yerde daha önce hiç olmadığı kadar güçlendirdik
İstanbul, 28 Kasım (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatına 9200 yeni aracın hizmete alım töreninde konuştu.
İstanbul, 28 Kasım (Hibya) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, jandarma, emniyet ve sahil güvenlik teşkilatına 9200 yeni aracın hizmete alım töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"İçişleri Bakanlığımızın kıymetli yöneticileri, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatımızın değerli mensupları, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla İstanbul'la birlikte 81 ilimizdeki güvenlik güçlerimize selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Öncelikle Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatımız bünyesinde görev yaparken hayatlarını kaybetmiş tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin diyorum.
Aynı ideal uğrunda yaralanan gazilerimize, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyor, kendilerine sağlıklı, hayırlı ömürler diliyorum. Rabbim sizleri her türlü kazadan, beladan, saldırıdan, görünür ve görünmez musibetten muhafaza buyursun. Sizlerle daima kıvanç duyduğumuzu ve duyacağımızı bilmenizi isterim.
Şehirlerde polisimiz, kırsalda jandarmamız, denizlerde sahil güvenliğimiz, milletimizin huzuru, esenliği ve güvenliği için büyük bir özveriyle çalışıyor. Bütün güvenlik güçlerimiz uyum içinde, koordinasyon içinde, anayasa ve yasalardan aldıkları yetkiler çerçevesinde 86 milyona hizmet ediyor.
Huzur ve emniyetimiz için 7 gün 24 saat, ülkemizin dört bir yanında, vatanımızın her karış toprağında mesai harcayan güvenlik birimlerimizde görev alan bütün kardeşlerime, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Hükümet olarak, güvenlik kuvvetlerimizin vazifelerini en iyi şekilde yerine getirmeleri için gerekli her türlü desteği sağlıyoruz. Envanterlerinde bulunan ve ekonomik ömürlerini tamamlayan araçların yenilenmesi çalışmalarını geçen yıl başlattık. Böylece hem görev araçlarımızın niteliğini hem de vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin etkinliğini artırıyoruz.
Geçen sene yine burada yaptığımız törenle Jandarma ve Emniyet teşkilatlarımıza 7 bin 204 yeni aracı kazandırmıştık. Bugün de 9 bin 200 aracı daha resmen sizlerin hizmetine veriyoruz. Bu araçlardan 7 bin 80 tanesi Emniyetimiz, 2 bin 70 tanesi Jandarmamız, 50 tanesi ise Sahil Güvenliğimiz tarafından kullanılacak. Hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
Sokaklarımızda, mahallelerimizde, köylerimizde gördüğümüz her polisimiz ve jandarmamız ile onların varlığını simgeleyen araçlar, vatandaşlarımıza güven verirken, suçluların yüreğine de korku salıyor. Yeni araçlarımızın, zehir tacirleri ve şehir eşkıyalarıyla mücadele başta olmak üzere güvenlik ve asayiş faaliyetlerimizin başarılı şekilde ifasında sizlere yardımcı olacağına inanıyorum.
Bu araçların Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığına kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ediyor, hayırseverlerimize teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, güvenlik hizmetlerinin etkinliğinde vatandaşlarımızın katkısı çok önemlidir. Millet, güvenlik kuvvetlerimize hakkıyla sahip çıkarsa az gayretle büyük mesafe alınır. Çözülmez denilen sorunlar kolayca çözülür. Aşılmaz denilen engeller kolayca aşılır. Yapılmaz denilen işler Allah'ın izniyle kolayca başarılır. Diğer türlü, ne kadar çok gayret sarf edilse edilsin hedeflenen neticeye ulaşılamaz.
Geçmişte biz bunun sıkıntılarını bazı kritik konularda yaşadık. Özellikle terörle mücadelede bir dönem çok vahim hatalar yapıldı. Bu hatalar, sorunun daha da büyümesine, daha karmaşık hale gelmesine yol açtı. Devlet ile vatandaş arasındaki bağ maalesef zarar gördü, yıprandı.
Bunun sancısını ise halkımızla birlikte görevini en güzel şekilde yapmaya çalışan güvenlik kuvvetlerimiz çekti. Kendini hukukun, kanunların ve vatandaşın üstünde gören kimi odakların yanlış uygulamalarından dolayı hepimiz ciddi zorluklarla karşılaştık. Güç zehirlenmesi yaşayan bir avuç kibir abidesinin yanlışlarının faturasını millet ve devlet olarak birlikte ödedik.
Değerli arkadaşlar, son 23 yılda attığımız adımlarla yanlışlara son verdik. Hataları telafi ettik. Devlet-millet bağını her yerde daha önce hiç olmadığı kadar güçlendirdik. Geçmişte oluşmuş güvensizlik zeminini el ele vererek ortadan kaldırdık.
Güvenliğin arkasına saklanılarak hukukun çiğnenmesine, demokrasinin duraklatılmasına, özgürlüklerin kısıtlanmasına eyvallah demedik. Güvenlik kuvvetlerimizle sivil vatandaşlarımız arasındaki kaynaşmayı, dayanışmayı ve iş birliğini güçlendirdikçe her alanda önemli mesafeler aldık. Şu an insanımızın askerinden polisine, jandarmasından sahil güvenliğine kadar emniyet birimlerimizin tamamına desteği en üst seviyeye ulaşmıştır.
Bu olumlu iklimi daha da güçlendirmekte kararlıyız. Şunu asla unutmamanızı rica ediyorum: Sizler, asla ayrım yapmaksızın bu ülkedeki her bir vatandaşımızın huzur ve emniyetinin teminatısınız. Sizler, aynı zamanda ülkemizin, milletimizin, bağımsızlığımızın, Türkiye Yüzyılı'na doğru emin adımlarla yürüyüşümüzün güvencesisiniz. Maziden atiye uzanan bu kutlu yürüyüşün hiçbir kesintiye uğramadan, yavaşlamadan, rotasından sapmadan devam etmesi gerekiyor.
Bunun için şu gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum: Güvenlik kuvvetlerimizin gücü, kendilerine verilen yetkiden ve taşıdıkları silahtan ziyade, aziz milletimizin vicdanında edindikleri yerden gelir. Bu gücün etkisini artırmamızın yolu da vatandaşımızın gönlündeki yerimizi pekiştirmemizden geçer. Biz buna, kalpleri ve zihinleri kazanma diyoruz.
Peki, vatandaşın gönlünü kazanmak için ne yapacağız? Vatandaşımızın gönlündeki yerimizi nasıl pekleştireceğiz? Bunun da cevabı, Emniyet binalarımızın duvarlarını süsleyen şu sözde saklıdır: "Herkesin polisi kendi vicdanıdır. Polis, vicdanı olmayanların karşısındadır."
Aynı durum Jandarmamız ve Sahil Güvenliğimiz için de geçerlidir. Yani, tüm emniyet birimlerimiz, hukuka uyan, kanunlara riayet eden vicdan sahiplerinin emrinde ve hizmetindedir. İster hırsız, ister katil, ister zehir tüccarı, isterse yan kesici olsun, başkasının canına ve malına kasteden vicdansızların ise tam karşısındadır.
Kıymetli kardeşlerim, çok değerli arkadaşlar, yapmanız gerekenler bellidir. Vatandaşımıza karşı saygıyı, tevazu, yapıcı bir yaklaşımla davranmayı elden bırakmayacaksınız. İnsanımıza güvenlik hizmeti verirken hukukun dışına çıkmayacaksınız. Görevinizi icra ederken omuzlarınızda taşıdığınız ağır emanetin hakkını vermeye gayret edeceksiniz. Ancak, suçlulara karşı ise zerre miskal tolerans göstermeyeceksiniz.
Kendini devletin üstünde gören şehir eşkıyalarına, sokak çetelerine, milletin çoluk çocuğuna musallat olan zehir tüccarlarına, evlatlarımızı bize karşı kullanmaya çalışan terör örgütlerine nefes aldırmayacaksınız. Şunun altını tekrar çiziyorum: Bizim, suçu geçim kapısı haline getirmiş hiçbir alçağa kaptıracak tek bir evladımız, tek bir gencimiz yoktur. Bizim, Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan hiçbir illegal yapıya kaptıracak tek bir vatandaşımız yoktur.
Bakın, tekrar ifade ediyorum: Milletin huzuruna, güvenliğine, çoluk çocuğuna kasteden kim olursa olsun, gözünün yaşına bakmamak sizlerin asli vazifenizdir. Vatandaş size baktığında kendini güvende hissetmeli, "İyi ki devletimiz var!" demeli. "İyi ki Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyım!" demeli.
Bu konuda size desteğim sonsuzdur, tamdır. Suça ve suçlulara karşı yürüttüğünüz her mücadelede, bu devletin başı olarak yanınızdayım. Yanınızda olmaya da devam edeceğim. Sizlerin de görevinizi yerine getirirken insan odaklı, insan merkezli, insana hürmet içinde hareket edeceğinizden hiçbir şüphe duymuyorum.
Şunu lütfen unutmayınız, kardeşlerim. Bu millet size güveniyor. Biz sizlere güveniyoruz. İşiniz ne kadar ağır olursa olsun, vazifenizi hakkıyla yerine getireceğinize, emaneti hakkıyla koruyacağınıza yürekten inanıyorum. Bu süreçte sizin hedef alınmanıza, asılsız iddialara maruz kalmanıza, yolsuzluk dosyalarını perdelemek için birileri tarafından size saldırılmasına da eyvallah etmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Özellikle ana muhalefet aktörlerinin bilerek ya da bilmeyerek alet oldukları bu yıpratma savaşından bir an önce vazgeçmelerini temenni ediyorum. Sizlerden de üç-beş şuursuzun, üç-beş hadsizin kendi ayıplarını örtmek amacıyla savurdukları hezeyanlara prim vermemenizi bekliyorum. Onlar ne yaparsa yapsın, her şeye rağmen siz bu devleti temsil ediyorsunuz. Buradaki her bir kardeşim Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin polisi, jandarması, sahil güvenliğidir. Sizler bu aziz milletin evlatlarısınız. Kimseye aldırmadan, kimseye kulak asmadan temsil görevinizi vakur ve sağduyulu bir şekilde yerine getirmenizi rica ediyorum.
Rabbim sizleri her türlü kazadan, beladan korusun diyorum. Vatanımızın bekası ve milletimizin bağımsızlığı için can veren şehitlerimizi tekrar rahmetle yâd ediyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Yeni taşıtların huzura, güvene ve hayırlara vesile olmasını diliyor, sizleri bir kez daha sevgiyle selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 denizlihaberler.com.tr Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.